(İstanbul, 16 Nisan, 2008) Merkezi New Yorkta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiyedeki eşcinsel hakları konusunda çalışan derneklere karşı giderek artan bir ivmeyle verilen sıkıntıların Lambda İstanbula yapılan baskınla son haddine geldiğini bildirdi. İç İşleri Bakanı Beşir Atalaya yazılan bir mektupta İnsan Hakları İzleme Örgütü devletten, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği meseleleri üzerinde çalışan grupların üzerindeki resmi baskının kaldırılmasını, yargı ve güvenlik güçlerinde çalışan memurların insan hakları konusunda eğitilmesini istedi.
7 Nisan 2008 günü sivil giyimli yaklaşık 12 polis memuru lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel (LGBTT) hakları konusunda çalışmalar yapan Lambda İstanbul Kültür Merkezine bir baskın düzenledi. Arama emri Lambdanın Türk Ceza Kanununun 227. maddesinde belirtilen fuhuşa yer sağladığı ve aracılık ettiği şüphesiyle çıkarılmıştı. Baskın, İstanbul Valiliğinin Lambda İstanbulun kapatılması için açtığı davanın görüleceği 17 Nisan tarihinden 10 gün önce gerçekleşti. Valilik Lambdayı Türk ahlaki değerlerine ve aile yapısına aykırı olmakla suçluyor.İnsan Hakları İzleme Örgütünün LGBTT Hakları Programı yöneticisi Scott Long Ahlaki değerlere aykırı olan, esas İstanbuldaki yetkili organların LGBTT vatandaşların haklarını koruyan Lambda İstanbula karşı yürüttüğü bu kampanyadır diyor. Devlet, insan haklarının tümünü garanti altına almak için, resmi görevlilerin Lambda İstanbul gibi grupları taciz etmesine izin veren yasalar konusunda reforma gitmeli.
İki saatlik bir aramanın ardından baskın için gelen memurlar Lambda İstanbulun üye listesine, karar defteri ve başka belgelerle birlikte el koydu. Lambda İstanbulun avukatı, İnsan Hakları İzleme Örgütüne savcılığın Lambdayı Mart ayından beri gözetim altında tuttuğunu ifade ettiğini bildirdi.
Lambda İstanbul 2007 yılından beri devlet yetkilileri tarafından taciz ediliyor. İstanbul Valiliği derneğin adının ve amaçlarının Türk ahlaki değerleri ve aile yapısına aykırı olduğu gerekçesiyle kapatılmasını talep etmişti. Savcılık, talebi Temmuz 2007de reddetti ancak Valilik davayı bir üst mahkemeye taşıdı. Dört duruşmadan sonra dava hala devam ediyor.
Türkiyenin de imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin de dâhil olduğu insan hakları kanuna göre, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ayrımcılık yapmadan, herkese örgütlenme özgürlüğünü garantilemek zorundadır.
Related Material
Lambda İstanbul'un taciziyle ilgili Türk hükümetinin mektubu
Letter, April 16, 2008