ÖnerilerSon 20 yılda güvenlik güçleri ve PKK tarafından verilen zarar, yapılan yerinden etmeler ve haksızlıklar, herhangi bir adil tazminat girişimini imkansiz kılacak kadar büyük. 2005 yılındaki uygulanış tarzı ile bile Tazminat Yasası göçe zorlanan insanlara güvenilir bir çözüm sunamadı, ama AİHMdeki İçyer kararından bu yana, yasa hızla daha da işlevsiz hale geldi. Orijinal tanımı açısından ele alındığında Tazminat Yasası, yaratıcı ve adil bir girişimdi. Dünyanın başka yerlerindeki çatışma-sonrası yeniden yapılanma mekanizmaları genellikle yerinden edilenlere ya yetersiz tazminat sağladı ya da hiç tazminat sağlamadı. Türkiyenin Tazminat Yasası, gelecekte dünyanın başka yerlerinde oluşacak benzer süreçlere örnek ve standart oluşturabilecek bir kapasiteye sahip. Yasa, Türkiyenin üye olduğu Avrupa Konseyinin bir parçası olan AİHMden büyük oranda etkilenmişti. İsteksiz memurların, yerinden edilenler için yaratıcı bir düzenlemeyi gözardı etmeleri ve adil olmayan, kısıtlayıcı ve tutarsız bir sistemi yürütmek için AİHMin bir kararını kullanmaları devam ederse, büyük bir haksızlık yapılmış olacak. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk hükümetine şu önerileri sunuyor:
Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi de İçyer kararının etkileri hakkında daha fazla bilgi toplamalı. Mahkeme, zarar tespit komisyonlarının hızla kötüleşen performansı ışığında kararını gözden geçirmeyi düşünmeli. Avrupa Birliği, Tazminat Yasasının nasıl uygulandığını yakından takip ederek raporlamayı sürdürmeli ve İçyer kararının yol açtığı sorunları, Türk hükümeti, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde gündeme getirmek için otoritesini kullanmalı. |